Başak Nur GÖKÇAM
Toplumsal cinsiyet eşitliği, hem ülkemizde hem de dünyada en fazla mücadele edilen kavramlar arasında ilk sıralarda geliyor. Birçok şirket ve kuruluş içinde ‘kadın olmak’, cam tavanla karşı karşıya kalınmasına neden olmakta.
Türkiye’nin kronik sorunu olmaya devam eden genç işsizliğinde özellikle, eğitimin ve istihdam arasındaki bağ giderek kopuyor. Türkiye’de neredeyse her dört gençten biri eğitimde de istihdamda da yer almıyor. Genç kadınlarda ise bu oran neredeyse her 3 kişiden biri olarak karşımıza çıkıyor.
TÜİK’in açıkladığı İşgücü İstatistikleri, 2022 verilerindeki ne eğitimde ne istihdamda olan genç nüfusun eğitim düzeyine bakıldığında birinci sırada yüzde 79,5’le okur-yazar olmayanlar gelirken, ikinci sırada yüzde 33 ile üniversite mezunları, üçüncü sıradaysa yüzde 27,8 ile meslek veya teknik lise mezunları yer alıyor. Bu konuda düşük oran yüzde 18,6 ile lise altı eğitimlilerde ve yüzde 26,4 ile lise mezunlarında bulunuyor. Genç işsizliğine cinsiyete göre bakıldığında ise kadınların erkeklere oranla Türkiye’de ve dünyada daha dezavantajlı olduğu görülüyor.
Genç kadın işsizliği, eğitimde ve istihdamda olmayan genç kadınların oranı küresel çapta erkeklere göre daha yüksek bulunurken, işgücüne katılım oranı ise genç erkeklere kıyasla belirgin seviyede düşük. TÜİK’in işgücü istatistiklerine göre Ağustos 2023 verilerine göre istihdam oranı erkeklerde yüzde 65,6 olurken, kadınlarda ise yüzde 31,5 olarak kayıtlara geçti.
Kadınların çoğunun banka hesabı yok
Banka hesabı olan ve teminat yatırabilecek kadın sayısının azlığına dikkat çeken Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Başkanı Emine Erdem, “Kadına biçilen belli görevler var ama araştırmalarımız gösteriyor ki diğer yandan da en çok desteği aslında yine aile veriyor. 2002 yılında yüzde 4 olan kadın girişimci sayısı, bugün baktığımızda yüzde 14’e ulaştı. İstihdamda azalmalar yaşanıyor olsa da girişimcilik ekosisteminde yaşanan artışlar umut verici” diye konuştu.
1988 yılından bu yana sivil toplum kuruluşlarında çalıştığının bilgisini veren ve aynı zamanda TÜRKONFED Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenen Emine Erdem, “Kadının güçlenmesi, ülkenin eğitimde, istihdamda, ekonomide güç sahibi olabilmesi için çok önemli. Bu nedenle kadınların büyümesini, iş sahibi olmasını, erkek egemen sektörlerde sayılarının fazla olmalarını desteklememiz lazım. Kültürel kodlamalara artık gerek yok, görüyoruz ki kadın ‘erkek işi’ olarak atfedilen her şeyi büyük bir başarıyla tamamlıyor” dedi.
En büyük mücadele ‘finansman’
Bazen yaşanan olumsuzluklar sebebiyle kadınların umutsuzluğa düştüğünü fakat buna izin vermemeleri gerektiğinin altını çizen Emine Erdem, “Bizim ülkemizde caymak çok kolay, önemli olan zorluklara karşı göğüs germek. Genelde kadınların karşılaştığı en büyük zorluk finansman, bunu da çoğunlukla ailelerinden alıyorlar. Diğer bir sorun ise pazara erişim. Sonrasında da istihdamı kadından yana gerçekleştirerek kadının destekçisi oluyorlar. Kadınların tedarik zincirlerine dahik edilmesi için kamunun, yerel yönetimlerin, özel sektörün duyarlılık göstermesine ihtiyaç var. Cam tavanları kırmak hepimizin görevi” ifadelerinde bulundu.
Beyaz yaka kadın sayısı artmalı
Özel sektörde sosyal sorumluluk projeleri yapılırken zihniyetin daha bilinçli hareket etmesine ihtiyaç olduğunun altını çizen Emine Erdem, “Şu an için beklenti beyaz yakada kadının artması. Çünkü yönetimde kadın sayısının artması, şirketin fayda yarattığını gösteriyor. Böyle bir motivasyon kaynağının parçası olmak için de şirketlerin değer yapısı üzerinde iyileştirmeye yönelmesi, beyaz yakayı şirket içinde artırması, rol model şirket olması gerekiyor. Ne kadar çok kadını kalkındırırsak, toplumu da o kadar kalkındırmayı başarırız” diye ekledi.
Türkiye, kadın istihdam oranı en düşük OECD ülkesi
Dünya Ekonomik Forumu Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi 2016 yılı verilerine göre; Türkiye 144 ülke arasında 130, ekonomiye katılım ve olanaklar alt-endeksinde 129, işgücüne katılım altendeksinde 130, Eşit İşe Eşit Ücret alt-endeksinde ise 98’inci sırada yer alıyor.Türkiye, kadınların istihdam ve işgücüne katılım oranlarında OECD ve G20 ülkeleri arasında son sıralarda. Türkiye 2016 yılı itibarıyla, yüzde 31,316 ile OECD ülkeleri arasında kadın istihdam oranı en düşük ülkedir. Türkiye, G20 ülkeleri arasında kadınların işgücüne katılım oranında sondan ikinci sırada gelmektedir.
Yeşil ekonomi kadınlarla şekillenecek
Yeni yüzyılın sektörlerinin yeşil ekonomi çevresinde şekilleneceğine vurgu yapan SEDEFED Başkanı Emine Erdem, “Yakın gelecekte artık sektörlerin dijitalleşmeye ağırlık vermesi gerekecek. Bunu yaparlarken de yeşil ekonomiye ağırlık veren şirketlerin, geleceği kadınlarla şekillendireceğine inanması lazım. Dijital dönüşüm, hem şirket ve kurumlarda hem de sivil toplumda sağlanmalı. Çünkü ikinci yüzyılda hiçbir sektör birbirinin arkasında kalmayacak, hatta yepyeni yapılar ortaya çıkacak” dedi.